Pages

8 Kasım 2016 Salı

Genetik Ada

Balta girmemiş ormanın derinliklerine, kuş cıvıltıları, farklı türden hayvanların çağrıları ve yakınlarda melodi gibi akan nehrin büyüleyici sesi eşliğinde daldı. Buraya ayak basan kişinin ilk kez kendisi olduğunu düşündü. Fakat birden, karşısına yıkık dökük harabelerin olduğu, ormanın hazmettiği bir yerleşim yeri çıktı. İskelet artıkları, yıkılmış, her tarafı yosun ve ağaç kaplamış harabeler haricinde, bir canlı dahi bulamadı. Şaşkınlıkla etrafı incelerken, yerleşim yerinin girişinde tabelaya benzeyen bir levha, dikkatini çekmişti. Adam levhaya yaklaştı, paslı ve yosun tutmuş tabelayı parmak uçlarıyla sildi. Çok zor da olsa okuyabilmişti. “Genetik Adaya Hoş geldiniz” “Kuruluş: 2768” Devamı için tıklayınız